Çocuğum Nasıl Mutlu Olur?
Birçok ebeveynin başkasına zaman zaman da kendisine sorduğu bir sorudur bu. ‘’Çocuğum nasıl mutlu olur?’’
Bu soru sorulduğunda herkesin farklı bir cevabı olabilir. Cevaplar cevaplayan ve çocuktan kaynağını alarak değişiklikler gösterebilir. ‘’Oyun oynarsa, yemek yerse, parka giderse, uykusunu alırsa’’ bu cevaplardan bazılarıdır.
Mutluluk, birçok etmene bağlıdır. Durumluk olarak değişebilir. Kişiden kişiye farklılaşabilir. Ancak olası cevaplar bir başlık altında toplanıldığında ‘’aile içi iletişim’’ in çocuğun mutluluğunu etkileyen en büyük unsurlardan biri olduğu anlaşılmakta ve araştırmaların sonuçlarında da görülmektedir.
Her çocuk toplumun en temel birimi sayılan ailede dünyaya gelir. Doğum öncesi başlayan ilişkiler bebeğin aileye katılımı ile devam eder. Çocuğun ilk karşılaştığı, etkileşimde bulunduğu kişiler aile bireyleridir. Aile bireyleri çocuğun fizyolojik ve sosyal alanlar başta olmak üzeri tüm alanlarını şekillendirirler. Başka bir deyişle, çocuk aile bireylerini etkiler, çocuk aile bireylerinden etkilenir.
‘’ Aile içi İletişim’’ nedir?
Aile üyelerinin birbirlerine sözel ve sözel olmayan davranışları ile verdikleri mesajlar ve tepkilerdir.
Etkili Aile içi İletişim nasıl olur?
3 bileşen, 1 formül, sonuç Aile içi Etkili İletişim
Etkin Dinleme + Duyguların Kabulü ve İfade Edilmesi + Ben Dilinin Kullanımı = Etkili Aile içi İletişimi
Etkin Dinleme
Duymak ve anlamak farklı kavramlardır. Etkin dinleme ve dinleme arasındaki fark da budur. Çocuklar dinlenilmek ister. Sadece çocuklar mıdır bunu isteyen? Yetişkinler de dinlenilmek ve anlaşılmak isterler.
Aile bireylerinin birbirlerini göz teması kurarak dinlemeleri, söz kesmemeleri, sözel ve sözel olmayan yollarla dinlediklerini yansıtmaları ve dinlemeye istekli olmaları etkin dinleme için gereklidir.
Çocuğun anlattıklarının dinlenilmesi, kendisini rahatça ifade edebilmesi özgüvenini destekler, kabul görme ve anlaşılma duygusu aile bireyleri ile ilişkilerini güçlendirir.
Aile bireylerinin yoğun ya da bir sebepten dolayı dinleyemeyecekleri zamanlar olabilir. Bu durumlarda açık olmak, farklı bir zaman için zaman önermek önemlidir. Önerilen zamanda konuşmanın gerçekleşmesi gerekmektedir. Konuşma ile ilgilenmemek ya da önerilen zamanda gerçekleştirmemek çocuğun sosyo-duygusal gelişimini, aile bireylerine duyduğu güveni zedeler.
Duyguların İfade Edilmesi ve Kabul Edilmesi
Davranışların kökeninde duygular, duyguların kökeninde düşünceler yatar. Kısaca, 3D kuralı vardır. Düşünceler duyguları, duygular davranışları etkiler. Bu yüzden duyguların tanınması ve kabul edilmesi davranışların şekillenmesi noktasında önemlidir.
Birçok uzman 5 temel duygu olduğunu savunmaktadır. Bu duygular sevgi, kızgınlık, korku, üzüntü ve şaşkınlıktır. Bu temel duygulara ek olarak farklı duygular da vardır.
Bir bireyin yaşadığı duyguyu aktarabilmesi için duyguyu ve bu duygudan kendisinin nasıl etkilediğini bilmesi gerekir. Erken yaşlarda öğrenilen duygularda aile bireylerinin katkısı büyüktür.
Ebeveynlerinin duygularını tanımaları, kabul ve ifade etmeleri çocuklarına rol model olmaktadır. Buna ek olarak, çocuklarının duygularını ifade etmelerini desteklemeleri, tanımalarına yardımcı olmaları, olanak yaratmaları çocuğun kendisini daha iyi ifade etmesine, zor durumlarla daha iyi baş etmesine, başkalarının duygularını daha iyi anlamasına yardımcı olur. Aile ilişkilerini de güçlendirir.
Ben Dilinin Kullanılması
Sen dili ve ben dilinin ayrımı etkili bir iletişim için önemlidir.
Ben dili, davranışa yöneliktir. Duygu ve düşüncelere yer verir. Çözüm yolu arayışındadır.
Sen dili ise kişiye yöneliktir. Kişinin kendini savunma ihtiyacı duymasına neden olur.
Etkili iletişimin yapıtaşlarından olan ‘’ben dili’’nin kullanılması tartışma noktalarında da çözümsel bir yapıdadır.
Örnek cümleler ile ele alınırsa,
1.Sen dili : ‘’ Her akşam aynı… Benim işim gücüm var. Ama sen oynamak istiyorsun.’’
Ben dili: ‘’ Gün içerisinde çalıştığım için eve geldiğimde yorgun hissediyorum. Oynamak istiyorum ancak dinlenmeye ihtiyacım var. Yemekten sonra oyun oynasak olur mu?’’
- Sen dili: ‘’ Çok dağınıksın. Odanı topla artık. İşim gücüm var.’’
Ben dili: ‘’ Odan dağınık olduğunda rahatsız oluyorum. Toplamaya çok zamanım olmuyor ve senin bu süreci yönetebileceğini biliyorum. Odanı ne zaman toplamak senin için uygun olur? İstersen yemekten sonra ben de sana yardımcı olabilirim?’’
‘’Ben dili’’ ile verilen mesajda çocuk ebeveyninin duygusunu ve çözüm üretme çabasını anlayabilir.
Bu iletişim yolu sadece ebeveynler ile çocukları için değildir, ikili tüm iletişimlerde kullanılabilir.
Basit gibi görülen bu üç bileşeni uyguladığınızda aile içi iletişiminizin etkililik düzeyinin arttığını göreceksiniz.
Gülşah Özgürler